ELBİRLİĞİ MÜLKİYET VE PAYLI MÜLKİYET

MÜLKİYET KAVRAMI

Hukukumuzda mülkiyet hakkı tarif edilmiş değildir. Anayasa’nın 35. mad­desi “Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz” hükmünü koymuştur. Medeni Kanunun 683. Maddesinde ”Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” demektedir.

Malik, kanunun çizdiği sınırlar içinde bir malı dilediği gibi kullanabilir, semerelerinden istifade edebilir, sınırlı bir aynî hakla sınıflandırabilir ve şahsi bir hak sebebiyle kullanılmasını bir başkasına bırakabilir.

Mülkiyet, bir kimsenin bir şey üzerinde haiz olabileceği en geniş yetkiyi bahşeden bir aynî haktır şeklinde tanımlanabilir . Mülkiyet hakkının konusu taşınır ve taşınmaz mallardır

Mülkiyet hakkı birden fazla kişiye ait olduğu takdirde, birlikte mülkiyetten (topluluk mülkiyetinden) bahsedilir. Birlikte mülkiyet ikiye ayrılır. Bunlar, paylı mülkiyet (TMK. m. 688 vd.; Miteigentum) ve elbirliği mülkiyeti (Gesamt Eigentum)’dir. Bunların haricinde yeni bir birlikte mülkiyet türü ise kurulamaz. Zira, birlikte mülkiyette sınırlı sayı (tipe bağlılık=numerus clausus) ilkesi hâkimdir . 

ELBİRLİĞİ MÜLKİYET

Elbirliği mülkiyeti, ortak  mülkiyetin bir türü olarak Türk Medeni Kanununun 701. maddesinde düzenlenmiştir.

Elbirliği mülkiyet, Türk Medeni Kanun’un 701. Maddesinde şöyle tanımlanmaktadır.

‘’ Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.’’

Bahsedilen tanıma göre, elbirliği mülkiyeti, kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler gereğince oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olan kişilerin mülkiyetidir. Buradan hareketle, elbirliği mülkiyeti, birden fazla kişinin aralarında önceden mevcut olan bir topluluk ilişkisi sebebiyle bir şeye birlikte malik olmasıdır. Görüldüğü üzere, elbirliği mülkiyetinin varlığından bahsetmek için iki şartın varlığı aranmaktadır. Bunlardan ilki, ortaklar arasında önceden kurulmuş bulunan bir topluluk ilişkisinin varlığıdır. İkinci şart ise, bahse konu ilişki sebebiyle ortaya çıkan ve malın tamamını kapsayan paylara bölünmemiş bir elbirliğiyle hak sahipliği ilişkisidir.

Paylı mülkiyetten farklı olarak, elbirliği mülkiyetinin temelinde yer alan topluluk ilişkisi ancak kanunun öngördüğü şekillerde gerçekleşebilir. Başka bir deyişle, elbirliği mülkiyeti ancak hukuk düzeni tarafından açıkça öngörülen hallerde bahse konu olur. Zira, bu konuda sınırlı sayı esası geçerlidir. Sözleşmeyle böyle bir ilişkinin yaratılması mümkün değildir . 

Dolayısıyla, elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete nazaran istisnaî nitelikte olup, onun varlığını iddia eden kimse bunu ispat yükü altındadır. Mal ortaklığı (TMK. m. 256), aile malları ortaklığı (TMK. m. 373, 379) ve miras ortaklığı (TMK. m. 640) Türk Medenî Kanunu kapsamında elbirliği mülkiyetine temel oluşturan hallerdir. Adi ortaklık (TBK. m. 638/I) ise Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde yine buraya dâhildir. 

PAYLI MÜLKİYET

Birlikte mülkiyet hallerinden diğeri olan paylı mülkiyet Türk Medeni Kanunu’nun 688.maddesinde düzenlenmiştir.

TMK Madde 688:” (I)Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. (II) Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. (III) Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.’’ 

Kanununa göre sayı olarak birden fazla olacak ancak kişi sayısında bir sınır olmayacaktır. Eğer paylar belirtilmedi ise tüm paydaşların payı eşit olarak hesaplanacak. Elbirliği mülkiyetinden farklı olarak paylı mülkiyette her ortağın payı bellidir. En önemlisi ise; her ortak kendi payı üzerinde bazı tasarruf işlemlerinde bulunabilir. Ancak bu hak her paydaşın payı üzerinde istediğini yapabileceğini anlamına gelmez. Paylı mülkiyet hali hukuki işlemlerle ya da kanundan doğan hallerle olabilir. Elbirliği mülkiyet halinde kanunun sınırlı sayı ilkesi belirlediğini yukarıda açıklamıştık. Paylı mülkiyet hallerinde böyle bir sınır söz konusu değildir. Bununla sınırlı olmamak üzere, kanundan doğan paylı mülkiyette eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminde düzenleme vardır. 

TMK 222/2: “Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır.”

Kanundan doğan ve mahkeme kararıyla tesis edilebilen özel bir hal de elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi halidir. Türk Medeni Kanunu’nun 644.maddesinde düzenlenen bu halde bir mirasçı tarafından elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemi sulh hâkimi tarafından incelenecektir.

TMK Madde 644: “(I)Bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hâkimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. (II)Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir. (III)Terekeye dahil diğer hakların ve alacakların paylar oranında bölünmesi hususunda da yukarıdaki hükümler uygulanır.’’ 

 Paylı mülkiyette paydaşlar maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belirli paylarla maliktir. Paylı mülkiyetin kurulması ile birlikte paydaşlar arasında hak ve yükümlülükleri kapsayan bir bağlılık ilişkisinin oluştuğu öğretide kabul edilmektedir1 . Paydaşlar, paylı mülkiyet konusu eşyaya sahip olmaları nedeniyle kendiliğinden doğan bu birliğin devamı için ortak yönetim ve kullanma düzeni kurmak isterler. Bu ilişki kapsamında birlikteliği devam ettirebilmek için paydaşlar, kullanma, yararlanma ve yönetime ilişkin anlaşmalar yapabilmektedir. 

Yönetim ve tasarruf konusunda paydaşlar, kendi aralarında oybirliğiyle anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler. Paydaşlar aralarında her konuda anlaşmış olsalar bile; (I) paydaşların paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapma ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını isteme ve (II) eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına alma haklarını kaldırıp sınırlandıramazlar. Paydaşlardan her biri, payı ölçüsünde malı kullanabilir ve maldan yararlanabilir. Ancak; paydaşlar arasında ortaya çıkan bir uyuşmazlık hâkim müdahalesi ile çözümlenecektir. Türk Medeni Kanunu’nun 695. maddesi yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda, paydaşların yaptıkları düzenleme ve aldıkları kararlar ile mahkemece verilen kararların, sonradan paydaş olan veya pay üzerinde aynî hak kazanan kimseleri de bağlayacağını düzenlemiştir. Taşınmazlarla ilgili yönetim ve tasarruf konusundaki anlaşmalarda, paydaşların imzalarının noterlikçe onaylanması koşuluyla paydaşlardan birinin başvurusu üzerine tapu kütüğüne şerh verilebilir. Aynı şekilde; yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin olarak taşınmazlar üzerinde alınan kararların sonradan paydaş olan veya pay üzerinde aynî hak kazananları bağlaması için, bunların tapu kütüğüne şerh edilmesi gerekir. Eğer bu konularla ilgili şerh verilmezse alınan kararlar, tapu siciline güven ilkesi gereğince paydaş olanlara, pay üzerinde ayni hak kazananlara ve 3. Kişilere karşı ileri sürülemez.

MİRASÇILAR ARASINDA ELBİRLİĞİ VE PAYLI MÜLKİYET

  • Veraset ilamında adı bulunan mirasçılardan herhangi birinin tapuya tescil talebi 
  • le başvurması halinde tescil yapılır.
  • Miras kalan mallar, mirasçılara otomatik olarak  ‘’ elbirliği mülkiyet’’ olarak kalır, yani tapuda tescil yapılır ama hisseler belirtilmeden yapılır.
  • Elbirliği mülkiyetinde tapuda hisse oranları yani payları yoktur. Paylı mülkiyette hisse oranları bellidir.
  • Mirasçılar paylarının tapuda belirtilmesini isteyebilirler. Bu durumda mülkiyet, ‘’paylı mülkiyet’’ olarak tescil olunur.
  • Paylı mülkiyet olarak tescil yapılabilmesi için tüm hissedarların işleme katılması gerekir
  • Elbirliği ile mülkiyet halinde tescilde paylar belirtilmeden tescil yapılır
  • Elbirliği mülkiyeti tescilinde mirasçılardan birinin talebi yeterlidir.
  • Paylı mülkiyette paylar devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından da haczedilebilir. Yani paylı mülkiyet, bir eşya üzerindeki mülkiyet hakkının üzerinde tasarruf edilmesi mümkün paylara ayrılmış olarak  birden fazla kişiye ait olmasıdır.
  • Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren payların tamamına yaygındır.
  • Elbirliği mülkiyetinde, paylı mülkiyetten farklı olarak üzerinde serbestçe tasarruf edilebilecek paylar yoktur.

AVUKAT ZANA ŞAHİN

KAYNAKÇA

ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİNDE YÖNETİM Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Akçaal, https://dergipark.org.tr/tr/pub/sduhfd/issue/51596/669167, SDÜHFD VOL: 9, NO 2, YEAR 2019

Paylı Mülkiyete Tabi Bir Taşınmazda Paydaşların Yararlanma, Kullanma ve Yönetime İlişkin Hukuki İşlemlerinin Şerhi Arzu Genç Arıdemir* Sanem Aksoy Dursun**, https://dergipark.org.tr/tr/pub/ihm/issue/47190/594054 ,İstanbul Hukuk Mecmuası, 77 (1): 71–102,19/06/2019

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4721.pdf, ‎8 Aralık 2001, 24607

Birlikte Mülkiyet Halleri, Av. Engin Ajun, https://www.ajunhukuk.com/birlikte-mulkiyet-halleri/

Mülkiyet Hakkı Nedir? Mülkiyet Çeşitleri Nelerdir?,Av. Metin POLAT, https://metinpolat.av.tr/mulkiyet-hakki-nedir-mulkiyet-cesitleri-nelerdir.html, 7 Nisan 2018 

https://www.linkedin.com/in/zana-%C5%9Fahin-319637111/

https://avukatzanasahin.blogspot.com/