KANUN YARARINA BOZMA

KANUN YARARINA BOZMA(CMK md.309)

Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 309-310. maddeleri uyarınca “kanun yararına bozma” “olağanüstü bir kanun yoludur”. 

Kanun yararına bozma, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen, ancak hukuka aykırılıklar bulunan karar ve hükümlerin bozulması istemiyle Adalet Bakanlığı tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ na başvurulmalıdır (CMK md.309/1).

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bazı hallerde kendiliğinden de hukuka aykırı bir kararın ya da hükmün Yargıtayca bozulmasını talep edebilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine verir.  Yargıtay’ın ceza dairesi, ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü bozar. 

KANUN YARARINA BOZMA BAŞVURUSU NASIL YAPILIR

Cumhuriyet savcısı, sanık, hakim, mahkeme, şikayetçi veya müdahil olarak katılan kişiler kanun yararına bozma taleplerini adalet bakanlığına başvurarak yapabilirler.Adalet Bakanlığı, yargılamaya daha önce katılan kişilerin bu talebiyle veya talebin içerdiği hukuki görüşlerle bağlı değildir.

Tamam hemen hemen herkes başvuru yapabiliyor ama başvuru yapmadan önce açıkça itirazınızın nedenlerini ve en önemlisi itiraza neden olan hukuka aykırılık hususunu açıkça belirtmelisiniz. Adalet bakanlığı haliyle her başvuruda harekete geçecek değil. Bunun için gerekçeleriniz oldukça somut ve net olması gerekmektedir.

 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın re’sen kanun yararına bozmaya başvurması, kanunda aksi yönde bir düzenleme olmadığından, söz konusu olağanüstü kanun yoluna başvurmakta esas yetkili makam olan Adalet Bakanlığı’nın bu yetkiyi kullanmasına engel teşkil etmez. Ancak Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma yoluna başvurulduğunda bu yetki CMK’nun 310/2. maddesi gereği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kullanılamaz. 

Aleyhine kanun yararına bozma başvurusu yapılacak olan karar veya hüküm, hem maddi hukuka hem de usul hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklar içerebilir. Her iki hukuka aykırılık halinde de kanun yararına bozma kanun yoluna gidilebilir. Kanun yararına bozma, Adalet Bakanlığı’na hitaben bir kanun yararına bozma dilekçesi verilerek talep edilir. Kanun yararına bozma dilekçesinin yargılamanın yapıldığı mahkeme veya savcılık aracılığıyla verilmesinde fayda vardır.

KANUN YARARINA BOZMAYA KONU OLABİLECEK MAHKEME KARARLARI

Kanun yararına bozma da dosyanın temyiz yada istinafa gidip gitmemesi

Dosyamızla ilgili mahkeme kararına verdi, dosyamız istinafa yada temyize gitmedi. Bu dosya hakkında kanun yararına gitmesinde hiçbir sakınca yoktur. Buna engel bir husus bulunmamaktadır. Hatta istinafa giden ancak temyiz edilmemiş kararlar için dahi kanun yararına bozma yolu açıktır.

Ağır Ceza Mahkemesinin kararları

Ağır ceza mahkemesi infaz hakimliği tarafından verilen cezalara itiraz edilmesi üzerine verdiği kesin nitelikte ki kararın aleyhine de kanun yararına bozmaya gidilebilir. Yani infaz hakimliğinin karara itirazı direk olarak reddetmesi kararın bozulmayacağı anlamına gelmemektedir.

Cumhuriyet Savcısının iddianamenin iadesine itirazı

Cumhuriyet savcısı bir soruşturma yürütmüş ve Kvok (kovuşturmasına yer olmadığına dair karar) verir. Sizde davanızın kapanmasına itiraz için sulh ceza hakimliğine başvurdunuz. Sulh ceza mahkemesi de itirazınızı reddetti. Bu durumda yine kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. Bir soruşturma da savcının da gözünden kaçırdığı bazı hususlar elbette olabilir.

İddianamenin reddine dair itirazın reddedilmesi

Evet tekerleme gibi oldu ama biraz açalım. Savcı bir soruşturma hazırladı ve bunu iddianame yazarak hakimliğe gönderdi. Hakimlik ise bir nedenden dolayı iddianameyi tekrar iade etti. Bunun üzerine savcı dosyasının iade edilmesi hususunda tekrar bir itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren mahkeme savcının itirazını uygun görmeyerek ret etti. Bu ret kararı üzerinden kanun yararına bozma kararı verilebilir.

Yetkisizlik kararının kaldırılması kararının reddine itirazın reddedilmesi

Bir dosya hakkında yetkisizlik kararı verildi ve bu karar itiraz edildi yine itiraz kabul görmeyerek ret aldı yine imdada kanun yararına bozma uygulaması giriyor.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları aleyhine de yine kanun yararına bozmaya gidilebilir.

İcra Ceza Mahkemesi kararları

İcra ceza mahkemesi kararları aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. Bir tek şart ile istinaf ya da temyize gidilmemek şartıyla.

Yargılamanın yenilenmesi kararına itirazın reddi

Yargılamanın yenilenmesi kararına itiraz ettiniz ancak yerel mahkemeler kesin hükmünde karar verdi ve itirazınızı reddetti. Bu ret kararı ile ilgilide kanun yararına bozma kararı verilebilir.

HANGİ KARARLARA KARŞI KANUN YARARINA BOZMA BAŞVURUSU YAPILAMAZ

Kanun yararına bozma işlemi ile ilgili olarak en önemli husus hukuka aykırı bir durumun olması. Yukarıda tek tek izah ettiğim hususlarda ortak nokta eminim bir çoğunuzun dikkatinden kaçmamıştır. 

Kanun yoluna gidilecek tüm hususlarda mahkeme ve hakim kararı bulunmakta. Bu nedenle savcıların verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile ilgili kanun yararına bozma yoluna gidilemez. 

Hakimlerin takdir kapsamına giren kararlarda kanun yararına bozma işlemine gidilemez.

Hakimin takdirini yerinde kullanıp kullanmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemez.

KANUN YARARINA BOZMA KARARININ İNFAZA ETKİSİ 

Kanun yararına bozma, olağanüstü bir kanun yoludur. Bu nedenle, kanun yararına bozma kararı, kesinleşmiş hükmün infazını kendiliğinden infazı durdurmaz. İnfazın durdurulması isteniyorsa ilgili mahkemeden ayrıca talepte bulunulması gerekir.

İnfazın durdurulması talebi hem kanun yararına bozma istemini inceleyen Yargıtay ceza dairesinden hem de dosyanın gönderildiği yerel mahkemeden istenebilir. Kanun yararına bozma yoluyla verilen kararlar, infaz süresi açısından hükümlü aleyhine uygulanamaz.

KANUN YARARINA BOZMADA ZAMANAŞIMI

Kanun yararına bozma, kesinleşen ceza mahkemesi kararlarına karşı gidilen olağanüstü bir kanun yolu olduğundan, kanun yararına bozma isteminin Yargıtay tarafından kabul edilmesinden sonra yapılacak yargılama sırasında dava zamanaşımı hükümleri uygulanamaz. Kesinleşen hükmün Yargıtay tarafından yasa yararına bozulmuş olması, sanığın hükümlü sıfatı almasını etkilemez; bu nedenle kanun yararına bozma talebinin kabulü üzerine yapılan yargılamada hükümlü hakkında dava zamanaşımı şartlarının değil, ceza zamanaşımı şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilebilir (Yargıtay 2. CD – Karar: 2014/19694).

KANUN YARARINA BOZMA SÜRECİ

Bu süreç yukarıda bahsettiğim aşamalardan geçtiği için net bir tarih vermem olanaksızdır. Adalet bakanlığının talebini Yargıtay’ın değerlendirmesi haliyle biraz zaman alacaktır. Bu husus birazda kurumların yoğunluğu ile doğru orantılıdır.

AV. ZANA ŞAHİN

KANUN YARARINA BOZMA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

Ofisimiz bünyesinde bulunan trafik cezasına itiraz konusunu içeren ve itiraz talebinin esastan reddedilmesi üzerine müvekkil adına yazmış olduğum kanun yararına bozma dilekçemi içermektedir.

Sayfamdan Kanun Yararına Bozma kanun yoluna ilişkin bilinmesi gerekenleri yazmış olduğum yazıma da ulaşabilirsiniz.

ADALET BAKANLIĞI CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE

Gönderilmek Üzere

KÜÇÜKÇEKMECE …… SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO : ………… Değişik İş

KANUN YARARINA BOZMA

İSTEMİNDE BULUNAN : ………..(TC……..)

ADRESİ : ……………. 

DAVA KONUSU : Küçükçekmece ………….. Sulh Ceza Hakimliği’ nin ………… D. İş ………….. Tarihli, İstanbul Fahri Trafik Müfettişliği’ nin ……….. Tarih,MA Seri No, ………… Sıra No’lu trafik tutanağında verilmiş olan idari para cezasının iptali için yapmış olduğum itiraz başvurusunun kesin olarak esastan reddi kararının CMK Madde 309 gereğince Kanun Yararına Bozulması istemidir.

İZAHI :

………….. tescil plakasına kayıtlı hususi otomobilimin; Karayolları Trafik Kanunu’ nun 46/2-F maddesi hükmüne istinaden “Trafik kazası, arıza hâlleri, acil yardım, kurtarma, kar mücadelesi, kaza incelemesi, genel güvenlik ve asayişin sağlanması gibi durumlar dışında emniyet şeritlerini ve banketleri kullanmamak,suçunun işlendiği gerekçesiyle gıyabımda kesilen ve ekte sunulan 17.10.2019 tarihli, toplam 1002 TL. bedelli trafik cezası tutanağı düzenlenip,15/11/2019 tarihinde tarafıma tebliğ edilmiştir.

Tarafımca bu idari para cezasının iptal edilmesi için 19/11/2019 tarihinde Küçükçekmece Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine başvurulmuştur. İdari para cezasının iptali başvurum ………… tarihinde Küçükçekmece …….. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’ nun 28/8-a maddesi gereğince  esastan reddedilmiştir.

1- 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 28/3 ve 28/4 maddesinde: (3) İlgili kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir. Başvuru konusu idarî yaptırıma ilişkin işlem dosyasının tamamının bir örneği, cevap dilekçesi ile birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme, işlem dosyasının aslını da ilgili kamu kurum ve kuruluşundan isteyebilir. Cevap dilekçesi, idarî yaptırım kararına karşı başvuruda bulunan kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir.

(4) Mahkeme, başvuruda bulunan kişilere cevap dilekçesinin bir örneğini tebliğ eder… hükmü amirdir. Mahkemenin karar tutanağında da bahsettiği üzere ilgili kurumdan yani İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Ve Şube Müdürlüğünden gelen cevap dilekçesi, belge ve evraklar hiçbir şekilde tarafıma tebliğ edilmemiştir.

2-  5326 Sayılı Kabahatler Kanununun İdarî yaptırım kararı başlıklı Madde 25/1-c (1) İdarî yaptırım kararına ilişkin tutanakta; … c) Bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak bütün deliller açık bir şekilde yazılır denir. 

Tarafıma tebliğ edilmiş olan tutanakta hiçbir şekilde delil belirtilmemiş olup ek olarak ne fotoğraf  ne mobese görüntüsü ne de video kayıtları yer almaktadır.Mahkeme kararını kurumdan gelen evraklara ve cevap dilekçesine göre vermiştir.

Anayasa’nın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinde: “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü amirdir. 

Karar tutanağına bahse konu evraklar tarafıma tebliğ edilmiş olan tutanakta belirtilmemiş(ek gönderilmemiştir) olması sebebiyle yapmış olduğum itiraz dilekçemde de buna karşı itiraz yapılamamıştır. Anayasa’dan kaynaklanan hak arama hürriyetim engellenmiş olup mahkemece adil bir yargılanma sağlanamamıştır.

3- Hukukumuzun genel ilkelerinden biri hakimin takdir yetkisine sahip olmasıdır. Hakim takdir yetkisini kullanırken, hukuka uygun karar vermeli, vardığı sonuç hukuk düzenin geneline aykırı olmamalı, hakkaniyete uygun karar vermeli, menfaatler durumunu, hükmün amacını ve somut olayın tüm özelliklerini göz önünde bulundurarak adil bir sonuca ulaşmalıdır.

Söz konusu olayda ve hakim tarafından verilmiş kararda hakim sadece İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme ve Şube Müdürlüğünden gelen belge ve evraklara dayanmıştır. Verilen kararda somut olayın özellikleri ve menfaatler durumu gözetilmeden karar verilmiştir.

4- Adil yargılanma hakkının unsurlarından bir diğeri olan silahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelmektedir. Ceza davalarının yanı sıra medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin hukuk davaları ve idari davalarda da bu ilkeye uyulması gerekmektedir. (B.No: 2013/1134, 16.05.2013, § 32)

“Hakkaniyete uygun yargılama”nın temel unsuru ise yargılamanın “çelişmeli” olması ve taraflar arasında “silahların eşitliği”nin sağlanmasıdır. (Rowe ve Davis/Birleşik Krallık [BD], B. No: 28901/95, 16.02.2000, § 60) Adil yargılanma hakkının unsurlarından olan çelişmeli yargılama ilkesi, taraflara dava malzemesi hakkında bilgi sahibi olma ve yorum yapma hakkının tanınmasını ve bu nedenle tarafların yargılamanın bütününe aktif olarak katılmasını gerektirmektedir. Bu anlamda, tarafların dinlenilmemesi, delillere karşı çıkma imkanı verilmemesi, yargılama faaliyetinin hakkaniyete aykırı hale gelmesine neden olabilecektir. Silahların eşitliği ilkesinin tamamlayıcısı olan çelişmeli yargılanma hakkı, kural olarak bir hukuk ya da ceza davasında tüm taraflara, gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşler hakkında bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkanı vermektedir. (AYM B. No: 2014/12348)

Söz konusu kararardan anlaşılacağı üzere Adil Hakkının ilkelerinden biri olan Sİlahların Eşitliği İlkesi ; tarafların eşit  şart ve koşullara tabi olmasını savunur ve Çelişmeli Yargılama İlkesi; tarafların dava malzemesi hakkında bilgi sahibi olma ve delillere karşı çıkma imkanı verilmesinden bahseder. tarafıma hiçbir suretle delil gönderilmemiş olup, cevap dilekçesi de tebliğ yapılmamıştır. Söz konusu karar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ ne aykırılık teşkil etmektedir.

NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenlerle, Küçükçekmece … Sulh Ceza Hakimliği’ nin …… D. İş 15/01/2020 Tarihli, İstanbul Fahri Trafik Müfettişliği’ nin …….. Tarih, MA Seri No,………Sıra No’lu trafik tutanığında verilmiş olan idari para cezasının iptali için yapmış olduğum itiraz başvurusunun kesin olarak esastan reddi kararının CMK Madde 309 gereğince Kanun Yararına Bozulmasını talep ederim. Tarih

KANUN YARARINA BOZMA

İSTEMİNDE BULUNAN

……..

EK:

1- İtiraza konu İstanbul Fahri Trafik Müfettişliği’ nin 17.10.2019 Tarih, MA Seri No,  ……..Sıra No’lu trafik idari para cezası karar tutanağı

2- Nüfus cüzdanı, ehliyet ve ruhsat sureti.

3- Küçükçekmece ……. Sulh Ceza Hakimliği Kararı

AVUKAT ZANA ŞAHİN