Evlilik Sözleşmesi (Mal Rejimi Sözleşmesi)

  1. Evlilik Sözleşmesi (Mal Rejimi Sözleşmesi ) Nedir ?

Evlilik sözleşmesi; eşlerin evlenmeden önce, evlilik sırasında veya evliliğin sona ermesi durumunda malların nasıl paylaştırılacağına ilişkin düzenledikleri bir sözleşme türüdür. Türk Medeni Kanunu’nda mal rejimi sözleşmesi olarak geçmektedir. 

Mal rejimi; eşler arasındaki mali ilişkilerin düzenlenmesi anlamına gelir. Sahip olunan malların yönetimi, mallardan yararlanma ve mallar üzerinde tasarrufta bulunma gibi konuları  mal rejimi sözleşmesi ile düzenlenmesi mümkündür. Mal rejimi sözleşmesi evlenmeden önce veya evlilik sırasında yapılabilmektedir. 

  1. Türk Hukukundaki Mal Rejimleri Nelerdir ? 

Türk Medeni Kanunu’nda dört çeşit mal rejimi düzenlenmiştir. Bunlar edinilmiş mallara katılma rejimi, mal ayrılığı rejimi, paylaşmalı mal ayrılığı rejimi ve mal ortaklığı rejimidir. Eşlerin mal rejimi sözleşmesi yapması zorunlu değildir. Sözleşme yapılmaması halinde eşlerin, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduğu kabul edilir. Sözleşme ile kanunda düzenlenen diğer mal rejimlerine katılmak mümkündür. 

  1. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

Edinilmiş mallara katılma rejimi yasal mal rejimidir. Edinilmiş mallar eşlerin mal rejimi sözleşmesi süresince karşılığını vererek elde ettiği mallardır. Edinilmiş mallara katılma rejiminde kişisel mallar paylaştırılmaz, evlilik sona erdiğinde kişisel mallar iade edilir ve edinilmiş mallar paylaştırılır. 

  1. Mal Ayrılığı Rejimi

Mal ayrılığı rejiminde, eşlerden her birinin kendi malvarlığını koruması amaçlanır. Edinilmiş mallara katılma rejiminin aksine mallar paylaştırılmaz. Eşler, evlilik sırasında maliki oldukları malların mülkiyetini evlilik sona erdiğinde de korumaya devam eder. 

  1. Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi

Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde eşler, tasfiye sonunda üstün  yararı olduğunu ispat ederek diğer eşin mülkiyetindeki bir malın kendisine verilmesini isteyebilir. İspat edilememesi halinde malın değerinin diğer eşe ödenerek elde edilmesi söz konusu olur. 

  1. Mal Ortaklığı Rejimi

Mal ortaklığı rejimi, eşlerin hem edinilmiş mallara hem de kişisel mallara ortak olduğu anlamına gelir. Evliliğin sona ermesi halinde eşlerin tüm malvarlığı paylaştırılır. Kişisel mallar, manevi tazminat, miras yoluyla elde edilen malvarlığı değerleri, kişisel kullanıma yarayan eşyalar ve kişisel malların yerine geçen değerlerdir. 

  1. Mal Rejimi Sözleşmesini Kimler Yapabilir?

Mal rejimi sözleşmesini ancak ayırt etme gücüne sahip olanlar yapabilir. Türk Medeni Kanunu’nda ayırt etme gücünden yoksun olanlar “yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı veya sarhoşluk ve buna benzer haller dolayısıyla, makul surette hareket etme iktidarından mahrum olan kimseşeklinde sayılmıştır.” Bu durum tam ehliyetsizlerin bu sözleşmeyi yapamayacağı anlamına gelmektedir. 

Mal rejimi sözleşmesi yapmak isteyen küçük veya kısıtlıların ise yasal temsilcilerinden icazet alması gerekmektedir. Bu durum; on sekiz yaşından küçük birinin mal rejimi sözleşmesi yapmak istemesi halinde velisinin onayı gerektiği veya yaşlılık sebebiyle yasal temsilcisi bulunan bir kimsenin vasisinin onayını alması gerektiği şeklinde yorumlanmaktadır. 

  1. Mal Rejimi Sözleşmesinin Şartları Nelerdir ?
  • Mal rejimi sözleşmesi yalnızca kanuni sınırlar içerisinde, seçimlik mal rejimlerinden birinin seçilmesi ile yapılabilmektedir. Seçimlik mal rejimleri; mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimleridir. 
  • Mal rejimi yapılması zorunlu değildir, yapılmadığı durumlarda eşler yasal mal rejimine tabi olurlar. 
  • Eşlerin tam ehliyetli veya sınırlı ehliyetli olması; küçük veya kısıtlıların yasal temsilcilerinin onayını alması gerekmektedir. 
  • Nafaka konusunun mal rejimi sözleşmesi ile düzenlenmesi mümkün değildir. 
  • Mal rejimi sözleşmesi şarta bağlı yapılamamaktadır. 
  • Mal Rejimi sözleşmesi ölüm halinde geçerliliğini korumakta ve miras hukuku bakımından da sonuç doğurmaktadır. 
  1. Mal Rejimi Sözleşmesinin Şekli Nasıl Olmalıdır ?

Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca imzalanması ve resmi şekil şartına uyulması zorunludur. Evlilik öncesinde veya sonrasında,  noterde onaylama veya düzenleme biçiminde yapılması mümkündür. Bunun dışında eşler, evlenme başvurusu sırasında yazılı olarak da hangi mal rejimini seçtiklerini bildirebilirler. 

  1. Mal Rejimi Sözleşmesinin İçeriği Nasıl Olmalıdır ?

Mal rejimi sözleşmesinde kural olarak sadece malvarlığı unsurları düzenlenebilmektedir. Örneğin; kişisel malların, değer artış payının, aile konutunun, artık değerlere ve aile birliği giderlerine katılma konularının sözleşme ile kararlaştırılması mümkün iken, çocukla kişisel ilişki, velayet, nafaka, tazminat vb. konuların sözleşme ile kararlaştırılması mümkün değildir. Bu konuların evlilik sözleşmesinde düzenlenmiş olması halinde hakim tarafından onaylanmadığı sürece herhangi bir geçerliliği olmayacaktır. 

  1.  Mal Rejimi Sözleşmesinin Değiştirilmesi ve Sona Ermesi Mümkün Müdür ?

Taraflar, mal rejimi sözleşmesinin kanuni sınırlar içerisinde kaldırabilir veya değiştirebilirler. Mal rejimi değişikliği, eşler tarafından anlaşma ile yapılabileceği gibi eşlerden birinin haklı nedenlerin varlığı halinde mahkemeden talep etmesi ile de  yapılabilir. Eşlerden talebi üzerine mal rejimi değişikliği yapılabilmesi haklı bir nedenin varlığına bağlanmıştır. Haklı sebeplerden bazıları Türk Medeni Kanunu’nun 206. maddesinde düzenlenmiştir;

1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,

2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,

3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken

rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,

4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında

bilgi vermekten kaçınması,

5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.”

Benzer durumların dışında, eşlerin mal rejimi sözleşmesinden tek taraflı olarak dönmeleri mümkün değildir. Mal rejimi sözleşmesi ancak, tarafların anlaşması, yeni bir mal rejiminin kabul edilmesi veya mahkeme kararıyla mümkün olabilmektedir. İptali ise muvazaa, şekil şartı, irade sakatlığı sebepleri ile talep edilebilir. 

Kanunun emredici hükümlerine, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı hükümler içeren sözleşmeler ile konusu imkansız sözleşmeler ise kesin hükümsüzdür.  

MAL REJİMLERİ HAKKINDA UYGULAMALI ÖRNEK OLAYLAR

  1. Örnek Olay

Ahmet ve Ayşe, evlenmeden önce mal rejimi konusunda bir sözleşme yapmaya karar verirler. Noterde düzenlenen sözleşmeyle mal ayrılığı rejimini seçerler. Evlilikleri boyunca her biri kendi malvarlığını koruyacak ve mallarını ayrı ayrı yöneteceklerdir.

Birkaç yıl süren evliliklerinin ardından çift, anlaşmazlıklar nedeniyle boşanmaya karar verir. Boşanma sürecinde, mal ayrılığı rejimi sözleşmesi gereği, her biri kendi mal varlığını korumaya devam eder. Eşler arasında edinilmiş malların paylaşımı gündeme gelir. Edinilmiş mallar, evlilik süresince elde edilen mallardır.

Mahkeme, edinilmiş malların adil bir şekilde paylaştırılmasına karar verir. Eşlerin gelirleri, gayrimenkulleri ve diğer malları dikkate alınarak mal paylaşımı yapılır. Kişisel mallar ise eşlerin kendi mülkiyetinde kalır ve paylaşıma tabi tutulmaz.

Bu örnek olay, mal rejimi sözleşmesi olan mal ayrılığı rejimini seçen bir çiftin boşanma sürecindeki mal paylaşımını göstermektedir. Sözleşme, eşlerin malvarlıklarını korumasını ve adil bir şekilde paylaşım yapılmasını sağlamaktadır.

  1. Örnek Olay

Farklı bir mal rejimi üzerinden bir örnek olay:

Ahmet ve Zeynep, evlenirken mal ayrılığı rejimini tercih ederler. Evlilikleri boyunca ayrı ayrı mal varlıklarını korumak ve bağımsız olarak yönetmek istemektedirler.

Ahmet, evlilik öncesinde bir daire satın almış ve kendi adına tapu kaydını yaptırmıştır. Zeynep ise evlilikten önce bir işletme açmış ve işletmenin tüm varlıkları kendi adına kayıtlıdır.

Bir süre sonra Ahmet ve Zeynep arasında anlaşmazlıklar artar ve boşanma kararı alırlar. Mahkeme, mal ayrılığı rejiminde edinilen kişisel malların korunmasına karar verir. Ahmet, kendi adına kayıtlı olan dairenin tam mülkiyetini korurken, Zeynep de işletmenin tüm varlıklarına sahip olmaya devam eder.

Ancak, evlilikleri süresince birlikte bir arazi satın almışlardır. Bu arazi, mal ayrılığı rejimi gereği eşler arasında paylaşılacaktır. Mahkeme, arazinin değerini belirler ve Ahmet ile Zeynep arasında adil bir şekilde paylaşım yapılır.

Bu örnek olay, mal ayrılığı rejimini seçen bir çiftin boşanma sürecindeki mal paylaşımını göstermektedir. Mal ayrılığı rejimi sayesinde Ahmet ve Zeynep, evlilikleri süresince kişisel mallarını korumuş ve boşanma durumunda bu malları üzerinde haklarını sürdürmüşlerdir. Ortak olarak edindikleri mal ise adil bir şekilde paylaşılmıştır.

Av. Zana ŞAHİN
Stj.Av.Öykü ÇABUK

Bu konuda ayrıntılı bilgi almak için arayınız. (0216) 606 02 94

Avukat Zana Şahin Hukuk ve Danışmanlık Bürosu 

KAYNAKÇA

1-Kanunun Emredici Hükümlerine Aykırı Sözleşme Maddelerine Uy…, https://lexist.com.tr/yayinlarimiz/kanunun-emredici-hukumlerine-aykiri-sozlesme-maddelerine-uygulanacak-olan-yaptirimlar/. Accessed 11 July 2023.

2-Kanunun Emredici Hükümlerine Aykırı Sözleşme Maddelerine Uy…, https://lexist.com.tr/yayinlarimiz/kanunun-emredici-hukumlerine-aykiri-sozlesme-maddelerine-uygulanacak-olan-yaptirimlar/. Accessed 11 July 2023.

3-“?:.” ?: – Wiktionary, https://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=182. Accessed 11 July 2023.

4-ÇELEBİ, Oğuzhan. “KEFALET SÖZLEŞMESİNDE EŞİN RIZASI.” 2020, p. 322. chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/72903/?sequence=1.

5-“Evlilik sözleşmesi – Mal rejimleri.” Beykem Avukatlık Bürosu, http://beykemhukuk.com/makaleler/evlilik-sozlesmesi-mal-rejimleri/. Accessed 11 July 2023.

6-Hilmi, Ahmet. “Mal Rejiminin Değiştirilmesi Davası.” AHD Durak Hukuk Bürosu, 26 December 2022, https://www.ahddurakhukuk.com/aile-hukuku/mal-rejiminin-degistirilmesi-davasi/. Accessed 11 July 2023.

7-“Mal Rejimi (Evlilik) Sözleşmesi.” Ekin Hukuk, 28 July 2021, https://www.ekinhukuk.com.tr/mal-rejimi-evlilik-sozlesmesi/. Accessed 11 July 2023.

8-“Mal Rejimleri.” Birgan & Partners – Danışmanlık ve Avukatlık Bürosu, https://www.birganpartners.com/mal-rejimleri/. Accessed 11 July 2023.

ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI (İZALE-İ ŞUYU)

İzale-i Şuyu veya ortaklığın giderilmesi davası, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz malda ortaklar arasındaki paydaşlığa son vererek kişisel mülkiyete geçişi sağlayan, davanın tüm tarafları için benzer sonuçlar doğuran bir dava türüdür.

Ortaklığın giderilmesi davası, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran inşai davadır

  • Ortaklığın giderilmesi davası, menkul veya gayrimenkule ortak olan tüm paydaşlara karşı açılır. Herhangi bir paydaş taşınır veya taşınmaz maldaki ortaklığa son verilerek ortaklığın bitirilmesini talep edebilir. Paydaşlar, kendi aralarında malı nasıl pay edeceklerine dair bir anlaşma yaparak ortaklığa son verebilirler. Anlaşma yoluyla ortaklık sonlandırılamaz ise, paydaşlardan biri diğer tüm paydaşlar aleyhine izale-i şuyu davası açarak dava yoluyla ortaklığın giderilmesini isteyebilir.
  • Tüm paydaşların ortaklığın giderilmesi davasında yer alması zorunludur. Paydaşlardan birinin ölümü halinde mirasçılık belgesinde ismi geçen tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi gerekir. Tüm ortaklar davaya dahil edilmeden davanın sonuçlandırılması mümkün değildir.
  • İzale-i şuyu davasında davanın kazananı veya kaybedeni olmaz, davanın tarafı olan herkes davadan aynı şekilde etkilenir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında yetkili mahkeme taşınmaz malın bulunduğu yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Yetkili Mahkeme

Birlikte mülkiyete konu olan taşınır veya taşınmaz eşyanın tereke ile ilgili olması halinde kesin yetkili mahkeme, “ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi”dir. Dava konusunun taşınmaz eşyanın tereke ile ilgili olmaması halinde kesin yetkili mahkeme, “taşınmaz eşyanın bulunduğu yer mahkemesi”dir.

  • Bahse konu durum ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; 24.11.1965 tarihli, 685/428 sayılı kararında “Terekedeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davasını (TMK m. 644; eski MK m.584/a) da 11inci madde kapsamında görmeyerek, yetkinin 12nci (HUMK 13üncü)madde hükmüne göre belirlenmesi” görüşünde olduğunu belirtmiştir.
  • Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 30.12.1954 tarihli, E.6938 K.6153 sayılı kararında ise durum “Miras bırakanın terekesiyle ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davalarına o kimsenin son ikametgah mahkemesinde bakılması gerekir.” şeklinde ifade edilmiştir.
  • Dava konusu eşyanın taşınır eşya olması haline yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun 5. ve devamı maddelerinde gösterilen yetki kurallarına göre tayin edilir.

Ortaklığın Giderilmesinde Davasında Paylaşma Biçimleri

Ortaklığın giderilmesi davasında her ne kadar asıl olan aynen taksim olsa da HMK gereği hakim taleple bağlıdır.

  • Taraflar ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini talep etmediği takdirde hakimin bu yönde karar vermesi mümkün değildir. Bu itibarla davacının ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini istemesi durumunda davalının buna itiraz ederek ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemesi mümkündür.
  • Keza davacının ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemesi durumunda davalının ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmesi de mümkündür. Davalının da talebinin değerlendirilmesi gerektiği, ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararında “Ortaklığın giderilmesi davasında, davacının yalnız satış yoluyla ortaklığın giderilmesini istemesine karşın, davalının aynen taksim istemesi ve bunun koşullarının da bulunması durumunda mahkemece, taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilebilir.” şeklinde ifade edilmiştir.
  • Nihayetinde ortaklığın giderilmesi davasında taraflardan her ikisinin de bulunabileceği talepler:  

1-Ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemek,

     1.a Ortaklığın kat mülkiyeti kurulması yoluyla giderilmesini istemek

2-Ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemek,

şeklindedir.

1- Ortaklığın Aynen Taksim Yoluyla Giderilmesi

  • İzale-i şuyu davasının tarafları malı nasıl bölüştüreceklerine anlaşarak dava sırasında bu antlaşmayı hakime bildirebilirler. Hakim bu antlaşma doğrultusunda ortaklığın giderilmesine karar verebilir. Taraflar malın paylaşılması konusunda anlaşmazlarsa maldaki ortaklığın ya satış suretiyle ya da aynen taksim yoluyla giderilmesi gerekir.
  • Taşınmaz mallarda aynen taksim yolu ile ortaklığın giderilmesi, taşınmazın parsellere ayrılması anlamına gelen ifraz işlemi sonucunda gerçekleşecektir.
  • Dava konusunu oluşturan taşınmazların birden fazla olması durumunda aynen taksimin mümkün olup olmadığının her bir taşınmaz için ayrı ayrı araştırılması gerekir.
  • Paydaşlar arasında anlaşma sağlanamadıkça bir kısım paydaşların payı paylaşma dışı bırakılarak ortaklığın giderilmesi kararı verilemez.
  • Ortaklığın giderilmesi davasında hakimin aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi kararı verebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı, imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığını araştırması gerekir. Burada yapılan keşifler büyük önem taşımaktadır.
  • Keza paydaşlar rıza göstermedikçe taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
  • Aynen taksimin mümkün olması durumunda, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır.
  • Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez. Taşınmazın hukuki açıdan ifrazı mümkün olmalıdır
  • Aynen taksim halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilmeli, bu projeye göre aynen taksimin 3194 sayılı İmar Kanunu ve Yönetmeliği uyarınca mümkün olup olmadığı onay makamına sorulmalıdır
  • Yargıtay 6. HD., 05.04.2010, E. 2009/11775, K. 2010/3836 kararına göre: ‘’ Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan 3194 sayılı İmar Kanunu ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.’’
  • Dava konusu mal, aynen taksim halinde değer kaybına uğrayacaksa ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesi mümkün olmayacaktır. Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesinde “Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa açık artırmayla satışa hükmolunur.” denilerek ifade edilmiştir.
  • Dava konusunun taşınmaz eşya olması durumunda kararın kesinleşmesiyle mülkiyet hakkını kazanan tarafların söz konusu taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunabilmeleri tapu tescilinin sağlanması ile mümkün olur.
  • Ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verildiği takdirde dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan irtifak hakkı, intifa hakkı veya şerh edilmiş şahsi haklar paylaşılan kısma intikal eder.

1.a Ortaklığın Kat Mülkiyeti Kurularak Giderilmesi

Ortaklığın giderilmesi davasına konu olan taşınmaz üzerinde tamamlanmış bir bina olduğu takdirde hakim kat mülkiyeti kurularak ortaklığın giderilmesine karar verebilir.

  • Eğer taşınmaz malda kat mülkiyeti kurmak mümkünse, hakim kat mülkiyeti kurulup kurulamayacağını çok iyi araştırmalıdır. Kat mülkiyetinin kurulması mümkün olan bir taşınmaz malda satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilemez.
  • Dava açıldıktan sonra da ortak maliklerden birinin ortaklığın kat mülkiyeti kurulması suretiyle giderilmesini talep etmesi halinde hakim paydaşlığın kat mülkiyeti kurularak giderilmesine karar verebilir.
  • Ortaklığın kat mülkiyeti kurularak giderilmesi halinde ortaklara tahsis edilen bağımsız bölümler arasında değer farkı söz konusu olursa denkleştirme (ivaz) paylara para eklenerek sağlanır.
  • Ortaklığın kat mülkiyeti kurulması yoluyla giderilebileceği, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2008/11693 E., 2008/12703 K. Sayılı kararında “Kat Mülkiyeti Yasasının 10. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında ortak maliklerinden birinin paylaşmanın aynen (kat mülkiyeti kurulması ve bağımsız bölümlerin özgülenmesi yoluyla) yapılmasını istemesi durumunda hakim, o taşınmazın mülkiyetinin 12. maddede yazılı belgelere dayanılarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir.” şeklinde ifade edilmiştir.

2- Ortaklığın Satış Yoluyla Giderilmesi

Türk Medeni Kanunu’nun 699. Maddesine göre ortaklık, malın pazarlık veya artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi suretiyle giderilebilir.

  • Ortaklığın giderilmesi davasında davacı ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiş ve davalılar da bu talebe itiraz etmemişlerse hakim, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verecektir.
  • Satış işleminin sadece paydaşlar arasında gerçekleşmesi bütün paydaşların buna rıza göstermesine bağlıdır. Tüm paydaşlar söz konusu rızayı gösterdikleri takdirde mahkeme, satışın paydaşlar arasında yapılacağına karar vermek zorundadır.
  • Satış suretiyle paylaşma halinde dava konusu eşya/eşyalar satışa çıkarılır. Satış sonunda elde edilen para, payları oranında paydaşlara dağıtılır.
  • Mahkeme, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verdiği takdirde ayrıca bir satış memuru tayin eder.
  • Satış memuru, satış işlemini İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre gerçekleştirir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Muhdesatın Aidiyeti Konusunda Çekişme

Ortaklığın giderilmesi davasının konusu taşınmazda bulunan bina, ağaç, tesis gibi bütünleyici parçalar üzerinde mülkiyetin kime ait olduğu hususunda ortaklar arasında tartışma konusu ise, bu uyuşmazlığın ayrı bir dava açılmak suretiyle giderilmesi gerekir.

  • Uygulamada bu davalar ‘’Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davası’’ denilmektedir. Bu davanın açılması halinde, izale-i şuyu davası yargılamasında, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının sonuçlanması beklenir. Çünkü, taşınmazda yer alan bütünleyici parçalar üzerindeki mülkiyet hakkını tespit edildikten sonra ortaklığın bütünleyici parçalar da dahil edilerek giderilmesi gerekir.

Davanın Özellikleri

Davacı davadan feragat etse bile, davalılardan biri davaya devam etmek isterse mahkemece davaya devam edilerek esas hakkında karar vermesi gerekir.

  • Ortaklığın giderilmesi davası iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran dava olup, davacı ve davalı benzer haklara sahiptir.
  • İki taraflı bir dava olmasının sonucu olarak: İzale-i şuyu davasında davanın kazananı veya kaybedeni olmaz, davanın tarafı olan herkes davadan aynı şekilde etkilenir.
  • Ortaklığın giderilmesi davası matbu harca tabi bir davadır. Her ne kadar davayı açan paydaş dava harcını ve mahkeme giderlerini davanın başında ödemek zorunda kalsa da davanın sonunda mahkeme giderleri ve avukatlık ücretleri payları oranında taraflara yükletilir.

AV.ZANA ŞAHİN